Aşk, acaba seveninden habersiz yeni
aşkların (!) peşine düşmek mi?
Yoksa;
Hiç gelmeyeceğini bildiğin halde bir ömür boyunca yolunu gözlemek mi?
Aşk, acaba sevdiğinin (!) ismini surfato ağacının gövdesine çizmek mi?
Yoksa;
Sağ elinde çekiç sol elinde keski, sevdiğini her şeyiyle ruhuna kazımak mı?
Aşk, acaba magazin sayfalarında gezinip haysiyetsiz
aşk hikayelerini okumak mı?
Yoksa;
Mecnun gibi, sevdiği için çöllere düşüp kendinden geçmek mi…?
Aşk, acaba iltifat mı gurur mu heves mi?
Yoksa;
Emek mi, çile mi, gurbet mi; yoksa özlem mi…?
Aşk, acaba iltifatlara boğulup kibirlenip böbürlenmek mi?
Yoksa;
…… çaresiz bulutlardan yanaklara dökülmek mi…?
Aşk, acaba bir sözcük mü yoksa bir söz mü?
Yoksa;
Sözleri eriten bir köz mü…?
Hüseyin Kurt