Aşk…
Suya düşen bir buğday tanesi
kadar ekmek parçası
minik ağzı ile yakalar üzgün balığı
Sevdiğinle paylaşır
oltadan çalarak…
Aşk…
Ahmak ıslatan halk arasında adı
Açan güneş olmak yağmur sonrası
Oluşan gök kuşağının
renklerinde dolaşmak…
Aşk…
Hayatın baharı, en deli çağı
yeni yetme zamanı
Midende tarifsiz acı veren
kelebekler uçuşur
ve üşüyen
ve titreyen ellerle sevdiğinin
elini tutmak…
Aşk…
Niye büyür göz bebeklerin
seni görmeyişlerde
yaprağını papatyanın
koparmadan sayarak
Seviyor mu
Sevmiyor mu diye
fallara bakmak…
Aşk…
Tek başına oturarak denizin kıyısına
niye alındığı belirsiz
çiçekler kucağında
dalgaları çağırmak
ve çekinmeden
ve utanmadan
paltonun yakasına silerek gözyaşlarını
sağa sola bakmadan
öylesine ağlamak…
Aşk…
Dönüş seni bekler
yalpalayarak…
İst. 15.01.08