insan korkuyu da içmeli
karanlık sulardan
yalnızca ikram değildir yaşamak
bazen bir sanatın icrasıdır
ama önemli olan sanat kadar
sanatçının da hüneri
adını koymadım daha
suretim hali hazırda dolunay
edilgen gölgem sularda yakamoz
dilsizliğimi anlat ki tek heceli hecesiz
ne de güzel durur lügatımda diyebileyim
bir harfi eksik ama tarifsiz
adını koymadığım sen
ne de güzel durursun imgelerimde
sebebsiz açmasın diye mi ebruli
kuruyan saksılarda gecenin damlaları
kentler boyu katre katre ışıldar
heybemde duran salkımlı gökyüzü
uçmaya hevesim kadar
düşmeye de nasibim var
bomboş bırakıp paslı salıncakları
bir çocuk muştusuyla soluksuz koşmak
boğazımda düğümlenen o kılçıklı hevesle
o heves değil mi eğreti duvarlarda
naif bir kemmiyetle geliveren
en az ekmek kadar sıcacık
ve en çok sevdayla karışık
zamanı durdurabilmek
ölümü kandırabilmek tüm mesele
aslında seni yaşattıkça
sonsuzluğu mümkün kılabilir
aşk