Ruhlara güzellikle seslenirken o yüce vahiy
Tortu olup toprağa düşmeden gel
Paklan da gel
aşka
Melekleşerek gökyüzüne
Ruhum toprağa düşmeden gel
Can bende bir ateştir
Saçtığı kıvılcımlar güneşten fazladır
Dünyaya bu yalan hislere düşkünlüğü bilmem
Bedenine hapsettiğin ruhunla
Meltem yeli estiğinde gel
Aşk sırrı gözlerinde uzayıp giderken
Görür ve okursun
Ama o sırlar gizlidir, söyleyemezsin.
Dünya gözlerinde bir nokta olduysa
Kitaba dönüşür yüzün
Kitapları doldurur her sözün
Ben yazar sen okutursun
Güldeki güzelliği söyletme
Ben bülbül değilim
Dikene anlatmaya ne gerek
Ben yunus değilim
Acıyı daha görmedim
İsa değilim
Ateşe kim atıldı ki İbrahim den b
aşka
Daha başı gövdesinden ayrılan Yahya değilim
Beni öyle bir unutmuşsun ki bir daha dönmeyeceksin
Gel artık bekletme
Sırlar gönlüme açılıp derdim deva bulsun
Söz var destan olmuş
Ağızdan çıkmaz gönülde saklı
Söz var kalpte saklanmış
Dile değmez ruhtan kopmaz
Son sözüm dilimden düşmeden gel
Ey yar sakın uyuma bu gece
Uyumadan bekletmeden gel
Gönül evine sevgili gelir
O sevgi gözümde yaş olmadan gel
Geceleri yalnızım, uyuyamıyorum
Her gece yarısı
aşk gönlümü incitse bile
Sultan tahtına
Kurşun yarasına
Kılıç kınına
Mecnun leylasına gelir
Sen uyumadan aşığına gel
Aşk Her şeyin canısın
Sana itaat etmeyen her bedende
O bedenlerin ateşisin.
Bu şiire sesi ve sesine kattığı ruhuyla, emeğini veren, şiire hayat ve ruh katan ŞİRİN KELEBEĞE en içten sevgi ve teşekkürlerimi gönderiyorum