"
AŞK"
Tutundukça kırılan dallarım oldu o varken.
Öyle ya, Mevlana'yi bile döndürmüşken.
Ne Mecnun'a sordum, ondan kalanları.
Ne de Leyla pişman onun esiri olmaktan.
Dağ mi titredi Ferhat'in ellerinde.
Şirin' desen, o da mahkum bu işkenceye
Elinde ki ne yedi altmış beş
Ne bir katil eliyle bileğilenmiş bıçak
Hz. Ali'nin kılıcına hiç benzemiyor
Ne köroğlu'nu vuran tüfek
Ne de insanın boğazını sıkıyor.
Öldürmüyor, öldürmüyor ama iliğini söküyor adamın
Gecenin olmasından korkuyor insan, titriyor
Korkuyor insan kuduz köpeğin korkusu gibi sudan
Boğazına düğümleniyor onca hayaller ki, kimse görmüyor
Düşündükçe nabzım yavaşlıyor, buz kesiyor her tarafım
Yüreğim elinde koz, bütün duygularım altüst olmuş
Kıran kırana bir ateş, perişanım, bertarafım
Onunla yanardı ellerim, o gidince buz gibi olmuş.
Islak kakdırımların hatrına kimse dokunmasın bu yaraya
Yürekli bir delikanlının sabıkalı sevdasıydı giden sehpaya
İnce ince kıyılmış nefretlerle atılmış imzam fermana
Alkışlarla gidiyorum gözüm, yargısız infaz
Aşk'a.
HARUN İNAN
22 11 2011