kıraç toprakların
tozuna bulanmış rüzgârın
susak selvilerin kırılışına
benziyor ince dalların
esrarlı bir bahçenin göğü
her dem çiseleyen gözlerin
yıllanmış şarap tadında dilinde
biriktirdiğin tortular
biraz sen/den
biraz ben/den
kokuyor
evrenin
derinlerine sızıyor ışığın
ondandır hep yüzüme
dört mevsim yıldızların şavkıması
ay'ın nur saçması...
dokunama-
koklayama-
öpeme-diğim ellerin nar bahçesi
kor yangınlarda, buzdan ateşler-le yakıyor
ıslak tenimin yırtıklarını...
biliyorsun
t/uzak bana yokluğun
en büyük c/eza suskunluğun
olsun //
yine de hep doyumsuz
aşk-ın //
papatya fallarından tuttum
aşkın yelesini
her bahar geldiğinde , her yağan yağmurda
ben sen/de, sen ben/de çoğalacak...
eksilmeyeceksin...
tıpkı vatan toprakları gibi
say ki ana şefkati ...
tut ki baba sıcaklığı...
.....
biliyorum
s-onsuz
aşkla gelse de son veda
-ölümsüzdür
aşk-
ayşe uçar
09/05/2012