merhaba sevgili
o zaman da korkuyordum karanlıktan
o zaman da penceremin önünde gözlerinin soğukluğu
çırılçıplak
kan kırmızı düşlerle karnımı doyuruyordum
düşün bakalım sevgili
neden ayrılık bu denli hatırlanır her gece yeniden
sicimden ince ipten kalın yağmurlar inerken göğsüme
ama yine yeniden
reddedilmiş bir evlat hiçliğinde
kocaman saydam geceler hayal ediyorum
vazgeçtim
uyumak istiyorum
sesler geliyor uzaklardan
uzaklardan cam kanatlı haberciler
hava soğuk
nisan oysa
oysa o gencecik mevsim şakıyor ardımdan
ardımdan sevgimin ayak izi
biliyorum sevgili
dilim oldukça sivri
sen aldırma
sesime yazdığım adını kulağının ardına at
şimdilerde
bir bilet kesiyor umut kendi gözlerine
bin bir soru içinde tek soru çekiyor dikkatimi
"kim bu yaşlı ağacı diken"
kalsın üstü yaşamın
zamanın hesabını soracak kimse yok
yok yanağını toprağa değdirecek tek yaprak
anılar memleketimden geliyor
sürünerek belki
belki sessiz topuklarla basılmış kaldırımlardan
doğusu batısı olmayan aynalardan
sahi yaşım kaçtı
dudaklarım kanıyor
dünya ne zaman bitecek
kendimden geçsem ah
sarhoş olacak kadar içsem
o kadar yani fazlası olmasın
kaçsam yalnızlığımdan
kimsenin bilmediği bir dil öğrendim artık
niyetim en lezzetli küfürleri etmek
dil diyor rahatlamak
din diyor günah
ah
aşkah
aşközür dilerim sevgili
bu
aşk bana zenginlik sana vakit kaybetmek
Belgin ERTÜRK