Öyle bir vurur ki
aşkLodos yüklenmiş yağmur bulutu gibi gelir
Çarpar aniden ters döndürür
Yolunda giden adamı
Bora kasırga olur eser bağrında deli deli
Yağmur tufan kar olur
Düşlerine dolu gibi yağar
Gözpınarlarında buz kırıkları toplanır
Ateş düşer gönüle yangın yeridir ortalık
Ya yakar adamı ya da yıkar
Ağlarsın geceleri yokluğuna dayanamazsın
Dağa taşa denize anlatırsın derdini
Leylâ gibi o da yansın
aşkın ateşinden istersin
Ama kıyamaz gönül sevdiceğinin yanmasına
Tövbeler tövbesi dersin
Ömrüne yazarsın zümrüt gözlü dilberi
Ondan habersiz öyle yanarsın ki
İçinde yaşatır kanarsın
Kimseye anlatamazsın
Diri diri yandığını
Gelmeyeceğini bile bile beklersin cananı
Ciğerlerin yansa da
aşkın ateşinden
Hasret uçsuz bucaksız deniz gibi de olsa
Aşkın ateşinde yalınayak yürümeye gönüllü olursun
O tutuşturduğu ateşin farkında olmadan gitmiştir bilinmeyene
Közleri yavaşça gönül hanene bırakarak
Ateşten gömleği giydirmiştir bir kere
Sonunda yüreğinin ikiye ayrılacağını bile bile
Ona koşmak istersin
Aşk bunun adı
Gelmeyeceğini bilerek
Ölümüne beklersin
Sol yanının yangınını
Asil_DOST