Çöllerde Leyla ile Mecnundan
Dağlarda Ferhat ile Şirinden
Mısır' da Yusuf ile Züleyha'dan
Mezopotamya' da Mem ile Zin' den
Gülistanda Gül ile Bülbülden
Aşk olmasaydı bahsedilir miydi?
Sen nelere kadirsin ey
aşk Yaktığın ateş sönmez, yanan tekrar yanmak ister.
Pervane misali dönüp dururken etrafında ateşin.
Bülbülün
aşkından gonca hicap duyup açmazmış
Pervane bildiği halde yanacağını ateşten kaçmazmış.
Ey sevdalı gönüllere saplanan
aşk Senden önce kaç hançer paslandı bu yürekte
Kaç sevda vuruldu senin uğruna pusularda
Yine de yılmadı âşık ile maşuk
Kaç sevda kaybolup gitti karanlık sularda.
Mecnun çöllerde kavrulup yandı
Ferhat dağlarda sular altında kaldı
Züleyha Mısır' da Yusuf' suz
Bülbül Gülistanda susuz
Uyandırmamak için goncasını
Sabahı beklermiş uykusuz.
Diken değil Bülbülün sinesini kanatan
Gül yaprağına dökülen kan
Bülbülün
aşkına olan sadakatından
Seni yaşamayan ne bilir seni
Seni bilmeyen ne bilir sevdayı
Sevdayı bilmeyen ne bilir Leyla'yı
Seni tanımayan
Nereden bilecek ey
aşk Pervane gibi döne döne ateşte yanmayı.
Ereğli, 27 Ekim 2006
Yüksel Erentürk YILMAZ