yeniden tanışalım
hiç bir sey bilmiyormuşçasına
bir köşede
sarıldığın kitapları devirircesine
anlatabilsem keşke
yüzüme dökülen saçlarını
kafiyelere dökebilsem keşke
akrep çıldırıyor yelkovanın boşluğunda
sen yandın
ben yandım
buluşturalım faşistle koministi
çektiğimiz dert aynı
konma bülbül desende nergiz dalına
konar
aşk inadına
çıkalımmı artık aydınlığa
gelecek günler için ayetmi indi gökten
bize
insan olabilmek için düştük toprağa
sen dim dik durasın diye ayakta
buluşuruz olmazsa
ulu çamın altında
korkmayasın diye hayattan
hayattan korkan ölümden de korkar
korku insanı kemirir sonunda
Yaşamayı bilmeyen
Ölmeyi beceremez
Duyacaksın elbetteki
Nikaragu'a daki aç insanları
orta doğu gibidir
aşkya da Filistin gibi kavgalı olmalı
savaşır göklerde melekleri
serelim ortaya yürekleri
bir damlası bile yere düşmemeli
kanın
şarapta yıkayalım günahlarını
kırmızı yanakların
toplayalım al al
bütün böğürtlenleri
Yüzüne vuran
Çarpıntısı
aşkın
Aklayalım bütün savaşları
yada içelim ırmakları
öyle çok sevelim ki
ayılmamacasına
sen gitmiş olsan bile
içimde parmak izleri
gözlerinin duyunda
yere serilir ceketim
suskunluk sağduyu
şakaklarımda
kaldırdım örtüsünü yerin
soyundum yaşamaya