ağzına fısıldadıkça
dağ çileklerini
saçar
nefesi
sarıp sardıkça dudaklarını
yeşeren
baharım
gözleri
gonca iki deniz
dalgalarında boğulduğum
kirpikleri
şömine ateşi
teğetinde
tutuştuğum
avuçları
birer kovan
bal torbaları gibi sarkar parmakları
tükenirim
damlalarında
anbean
saçları
gökyüzü ışıltısı
katmer katmer gül saçan
okşadıkça
yaşamıma
değer katan
dizleri
sığındığım koy
aşkın eşiğinden
fütursuzca
sere serpe
kaydıran
göbekçukuru
tabutum
bıraksa
sonsuza dek
uyurum
gönül gençyılmaz