Aşk; bize Allah’ın lütfü, keremi,
Onu bir kez tadan, ihmali bilmez.
Gönüllere şifa, derdi, elemi,
Erbabı muhabbet, ihlâli bilmez.
Ne rengi var, ne kokusu, ne izi,
O,uçsuz bucaksız, duygu denizi,
Yaşayanlar anlar,
aşktaki gizi,
Kâğıtla, kalemle, misali bilmez.
Beşeri sevdalar, bedenle kaim,
İhanete açık, sürmüyor daim,
Biri sadakatli, diğeri zalim,
Harami olanlar, helali bilmez.
Varlığı ebedi, bir hükmü ezel,
Dikeni gül eder, çirkini güzel,
Sevmek umumidir,
aşk ise özel,
Farkı fark etmeyen, emsali bilmez.
Bütün kâinat’ta, küreyi arz’da,
Değişmez kanun var, vacip’te, farz’da,
Adeta kadere, isyankâr tarzda,
Ekrem yüz arayan, Celal’i bilmez.
Her şey kıvamında olmazsa şayet,
Ne baş kubbe olur, ne gönül mabet,
Aşkla yapılmalı cümle ibadet,
Mukallit olanlar, Cemal’i bilmez.
Gönül toprakları tava ermeden,
Mihnet ile ,kahır,çile görmeden,
Tevhit cennetinden, meyve dermeden,
Okur âlim olur, kemali bilmez.
Aşka düşen,
aşk zevkini ar eder,
Gerçek âşık, yaralıyı nâr eder,
Kül olunca, her varlığı yâr eder,
Aşksız olan kişi, visali bilmez.
07.02.2007-----Mustafa YARALI