Yürüyorum
Ardım sıra bahar
Yüzümde ağır baygınlıklar
Kamburumdur eski sevdalar
Ha babam yürüyorum
Zeytin dalındandır asam
Bir bunu biliyorum...
Dağlardaki papatyalara inat
İnmiyor şehrime bahar
Üşüyorum
Yüzüm
Yorgun kadın yüzlerinin
Izdırabına âşina
Boşluğu avuçluyor ellerim
Yara bantları sargılar
Sarkıyor yüreğimden...
Hiç olmayacak kadar
Aşk kokuyor saçlarım
Hiç kavuşmayacak kadar hicrân..
Bitkiler ekiyor
Çapalıyorum onları..
Filizleniyorlar..
Meyveler dermek değil niyetim
Âheste kırılganlıklar
Büyütüyorum toprağa
Biliyorum..
Bir gün benim olacak
Bütün hazanlar...
Yüzüm
Toprağa yağmur yağdırıyor
Sandıklara saklıyor nineler
Öykülerini
Demirciler
Benim için dövüyor kilitleri
Vakit seherdir belki
Vakitsiz bir ürperiş bizimkisi
Gecikmiş bir ürperiş
"Artık sus!"
Ağzımı kapatıyor elleri
"Neredeydin? Çok geciktin!"
"Niçin erken geldin?" diyor beriki
Çoklu bir monolog kopuyor
İçimde ..
İki kuş havalanıyor
İki taş kopuyor havadan sudan
İki yol ayrılıyor severek
Birbirinden
Kadın bir ucundan tutuyor yolun
Erkek diğer ucundan
Kadının yüzü düşüyor suya
Yüzüm sırılsıklam hüzün...