kirpiklerini düşürdüğün yerdeyim
dalgalar silmekte gözlerimi
güneş yolcuyken dağların sırtında
Düden'in Akdeniz'e uçtuğu yerden
avuçlarımda kışlattığım sevdayı
salkım salkım salacağım rüzgarlara
deniz dalgaya durunca buralarda
bulut bulut ağacağım dağlara
yumup gözlerimi bir vadide
sevdasını kavalına üfleyen
bir çobanın türküsünü yükleyip damarlarıma
yıldızlı bir geceyi de dikip başıma
sarkıp sevda kuşlarının kanadından
öpeceğim Akdeniz gözlerinden
velhasıl
simdi mevsim yaz
sırılsıklam ağustos tutar gözlerimi
denize nasıl bakılır ki sensiz
nasıl denilir demir al yelkenler fora
hangi alfabeyle yazılır acıların güncesi
bak hele
-külleri çoğaldıkça söner de ateş-
tuz doluyor ceplerime
derdine düştüm
ölüyorum sensizlikte
dayadım ağzımı yosunlara
solungaçlarımı ısırmaktayım
rekabetim ihanetim öfkem
sabrımı çatlattım güneşte
gün sensizliğime döndü
mağdurunum
gözlerini Akdeniz'e çizdirip
kaderini dağlara yazdıran kadın
rüzgarın atını çalıp elinden
iyotlu bir öpücük bırakıp dudaklarıma
sevdanı unutup gittin
var git de
demediler mi sana
aşk ağustosta bile üşür buralarda
10/ 08 /2010 / Antalya
Sıtkı ÖZKAYA