Aklımın avlusuna saçılmış bildiğim bütün harfler
Yazmayı bildiğim sadece senin adın…
Okuyamam…
Mayıs güneşinde üşürüm senli harflere
Yüreğim alabora savrulurken bilinmezlere
Tutunmayı dilerim, ben olan yanına
Ellerim yanar kar ayazında
Tutunamam…
Binlerce cümle biter dimağımda
Dökülmek diler birer birer kalemimin ucundan
Kâğıt bir top ateşe döner
Yanar ellerim
Yazamam…
Dingin bir o kadarda huzura ayak basmış
Kelimeler geçer kalbimin hücrelerinden
Sıradağlar geçit vermez, lal olur dillerim
Anlatamam…
Özlemek ne zor kelime
Özlememek daha da zor
Vuslata niyet edip
Ne seninle ne de sensiz olamayan bir şehrin
Derununa girmek istesem de
Giremem…
Bir büyük yangın, bir büyük boşluk
Sensizlik uçsuz bucaksız yokluk
Yıllar tükenir, zulümle geçer ömrüm
Anlarım,
Anlarım ki sensiz ç/ölüm…
Kavrulup yanar içim
Bir ferahlık su dilesem de;
Ateş kesilir dudaklarım
İçemem…
Dudaklarıma mühür vurur her hece
Yüreğim “Ah”lara tutunur kalır öylece
Kimsesiz ıssız bir virane kalbim
Gözlerimde düşmeye hazır çiğ tanelerim..
Dilimde son bir hece
Ey
Aşk ! derim.
Ey
aşk !
Unuttum, senden gayrı bildiklerimi
Susar kalırım ardınca
Konuşamam…
En sonunda bildim,
Bildiğim o ki;
Ya
aşk bendim
Ya da
aşk ben olmalıydım
Bir pervane misali mum alevine sevdalı
Dayanamaz, tutuşur yanarken kanatlarım
Güneşin sahibinin yüzüne
Bakamam..
PERİHAN TUNÇOK
ESMİZE İZMİR