geleceksin birazdan
birazdan serpilecek yüzüme
gamzelerinin eteklerinden dökülen
şebnem gülüşlerinin mahir makamı
yalçın bir sevince dönüşecek küleskisi saatler
açacak ağzımda gecikmiş günlerin şiir gülleri
kim bilir kaç denize soyunacak ay sorgusuz gecede
kim bilir nasıl uyanacak uzun ince yatağından gün güneşe
kim bilir hangi renklere bürünecek *füme fem* sağnağı nefesimin
içimde dualanan seni işiteceksin
geleceksin şahanem
şükür ki yeniden yeni geleceksin
değeceksin dağ düşlerimin şunca zaman sararmışlığına
çözülecek ölmüş dizlerimin betona buyruk buzulları
bindallı giyecek güvercin belikli gökçe gelin
akacak suyu suyuna yiğit sözcükleri evcil dilimin
gözlerime gözlerinin haki baharı yerleşecek birazdan
Allah biliyor ya çağlaya duracak zaman ağacı
kesilmeyecek bir daha bileklerinden dünya
dahası
gelmeyecek döşüme asla
o melun endişelerle iç çekişlerim
göreceksin
vuslat birazdan
birazdan ırmaklar fışkıracak toprağın bağrından
güzelliğinle gönenecek hayatın en kere en demleri
nohut oda bakla salon yetecek binlerce kitap olmaya
kim bilir kaç uzağı yakın edecek her bir kelimen
kim bilir nasıl umuda banılıp mutluluğa kınalanacak ellerim
kim bilir nasıl huzur ışıyacak ömürce kanatlarımdan
gönlünün pamuktan kafesinde yaşayıp giderken sevdanla
biliyorum
soluk soluğa nasıl sevi olacak avuçlarında
geleceksin birazdan
birazdan kokun sinecek kar tülü saçlarıma
olmaz denilen bir rüyayı mümkün kılacak mucizen
ve yetecek bütün bunlar
içinden geçtiğimiz sonsuz bir şiiri yaşatmaya
geleceksin kıymetlim geleceksin
aşk bin defa
Sevinç Uslu
( hare / uzaklar ../..)
*Adnan DURMAZ*