âşık olmak yaşamın tozpembe halidir küçüğüm
gözün görmez yüreğinin gafletine dalarsın
çocukluğunu yaşamamış sevdalar büyür içimizde
aşktan sevgiden yoksun
darağacına çekilir umutlarımız
eski siyah beyaz fotoğraflara benzer hayat
solmuş kırışık bir yanı yarım
içimizde
aşkın iz düşümü kalır hançer yarası gibi
merhemi bulunmaz olmaz yaraların
yüzüne kapanan kapılardan,
eli boş dönen mazlum bir dilenci gibi
meczup gibi açık kalır ellerimiz
bir siluete sarılır kollar
berduş bir gönlün sofrasına meze olur hayallerimiz
lanetlenmiş gibidir sevdanın atılan temelleri
hiç gülemez âşık devam ettikçe bu seremoni
yeniden sevmek, yeniden doğmak kadar imkânsız
tam küllendi derken yükselir
aşkın alevleri
unutmak istesen de unutamazsın
buruk bir sarhoşluktur ayılamazsın
yaşamın bedeli ölüm gibi,
ağır olur
aşkın bedeli kaldıramazsın
‘’iki kadeh
aşkla sızıp kalmışız
bir ömür sevmeye değer mi bilmem’’
Mustafa bertan