An gelir patlar gökyüzü,
Her damlası vururken
Şimdi isyanın gölgesinde spartaküs yoksa hamletmi
Bütün illegal kelimelerin
Aşka dönük yüzü
Bak gökyüzüne kaç deniz göreceksin
Kaç mahir
Kaç yusufçuk
Yâda
Ulaş
Havalanacak
Ateş böceklerinin üzerinden yıldızlara doğru
Haydi
Cadı
Aşk canansa
Canan benim
Aşk yürekse İşte o yürek
Gözlerimde büyüyen
mai
Şimdi yangınların fakındayım
Kaç zemheri geçti damlarımızın üstünden
Birkaç keçi
Bir kaç un çuvalı daha bahara çok
Keke çocuktu
Helin çocuktu
Doğmuşlardı o kıl çadırda
Tifoya
Dizanteriye
Yakalanmadan evvel
Şimdi
Çocuk
Çocuk
Ağıtılar
Uy
Kurban
Tu roniya malamini
Ve sen doğmuştun
Kentin bir yerlerinde
Koca bir ağaç karşında sır dinler gibi
Yaprakları rüzgâra boyun eğmişçesine
Savrulup duruyordu
Doldu kadının gözleri hiç büyümeseydim derken
Aldanmıştı ela gözleri çocukluk
aşkına
Yıkılmıştı
Kirli gelinlik giyerken teni
Kesilmiş bilekleri kaç namus temizler ki
Enkaza dönmüş ruh haliyle
Çok çabuk büyüdün bu kentin sokaklarında
Kaç gözyaşı eder ki
aşkın
Ahh
AZE
Sil gözyaşlarını asılmasın kirpiklerine
Vakit
Oyun vaktidir
Sarıl
Bezden bebeklerine yine emzir körpe memiklerinle
Büyüt çocukluğunu
Kaç düş daha büyürdü
Ayaz yemiş kuytuluklarının resminde
Kaç resim daha boyanır o çocuk kalbinde
İşte
Ölüm birkaç boyalı kalemden ibaret
Haydi
AZE
Sende öldür
Ruhundaki çocukları
Newroza beş kala
tu roniya malamini
Mahir ULAŞ
tu roniya malamini,, evimin günesi