sana dokunan sözcükler
dilimde tutuşur
buharlaşır hece hece
harfler uçuşurdu
toz duman
yerleşirdi yıldızlar
gözlerine gündüz gece...
kalem sihirli bir değnek
kâğıtlar beyaz tenindi...
bir büyük düş ülkesiydin
haritalarda yerin belirsiz
akla hayâle gelen, gelebilecek
dağlar ovalar, çöller göller
bütün sular, yerin altı üstü
her yer, her şey senindi...
ufuklarda engin denizler
dal uçlarında körpe filizler
çimenler üstünde
geceden biriken nem
aşkın kaçıncı boyutuydu bilemem,
zerreciklerde kırılan
tüm evrene yayılan
foton seli; gün ışığıydın sen...
uçan kuşun kanadı
yaşama sevinci,
bir gün olsa da ömrü
gün batınca dolsa da miadı
gün boyunca kelebeğin
çiçekteki ağız tadıydın...
her şey seninle nefes alır,
seni yalnız göğsümdeki kafes alır...
ey sevgili
ne içsel yolculuklar yaptım seninle
ezelden ebede,
gözlerindeki zaman tünelinde
kalırsa kâlbimden miras;
aşkın hızıyla düşlerin hazı
sana d/okunan yazı kalır...
Şaban AKTAŞ
15.12.2013
Foto:Erol saraç / Antalya