almak istediyse eğer
o senden her istediğini alır
arsız bir dilenci gibi sırnaşır
fayda etmez yalvarış yakarış
haykırış, öfke ve sinir,
felek vurmaya başladı mı
darbeler üstüste gelir...
her gün ayrı bir dert bulaştı
t
aşkınlarını bırak yüreğimin
dağlar oynadı yerinden
uçup giden duman ile
rüzgâra bıraktım kendimi,
rahmet bildim gözümden akanı
bulut bildim göğe çıkanı...
ateşin bırakmadı yakamı
Eyüb'ün sabrı ile
bekledim, bekledim, bekledim;
gül değil, kül bastım yaralarıma...
sonsuzun içinde bir nokta
kayboldum var ile yokta
düş'tüm; düştüm
parçalandım,
uçtum, uç'tum
sivrildim
hem dorukta hem koruktaydım
dolandım kendi halinde
ay gibi güneş gibi ufuktaydım...
eridim ve erdim zamanla;
yunus oldum, okyanus oldum
evreni saran cam bir fanus oldum...
gözümden baksan özüm görünür
özümden baksan gözün görünür
yer ve gök; evrenin ahengi
aşkımızın rengini bürünür...
desen ki bana şimdi menzil nedir
iniş çıkış, düzlük ve yokuş,
bunca gelgit arasında
geçip giden zaman neyin nesidir,
hepsi yüreğindeki
aşk dediğin bir gönül efsanesidir...
Şaban AKTAŞ
09.12.2014
Fotoğraf : Ş.Aktaş