Ölümün bağrında sızım sızım kanayan döş
Döşümde bir düş
Düşümde mavi bir kuş
Dallarıma konar her bahar
Belki de dallarımda bu son bahar
Dallarım sızlıyor, gel gir göğüs kafesime derim
Susar da susar…
Aç kalbinin kapısını bezirgânbaşı
Zehir olsa içilir bu sevdanın aşı
Kalbe düşünce mavi kuş dedi ki
aşk;
Şivekârdır sevda
Nazlanır vuslat
Vurunca ayrılık kamçısını ölümüne
Şahlanır ruhunda binlerce at
Hey hat!
Öyle ıssız ki sensiz şu bahar
İlk olsa kime ne, son olsa ne
Haber getirmiyor ya artık kuşlar
Konmasınlar pencereme
Oysa bahar ne çok, ne çok yakışırdı bize
Kuşdili bilen bir kedi fısıldadı toprağa;
Leylek düşlerine az kaldı
Hadi çiçekler süslesenize
aşkı
Kuyruğuma değince mart ayı
Miyavlamaz mı?
Yıldızı, bulutu, ayı
Dalları sızlayan ağaçlar gerinmez mi?
Güneş göz kırparken karıncalara
Sayı saymaya başlamaz mı papatya
Ve linç etmez mi rüzgâr hüznü
Bir cemreyi gagası ile yakalayınca serçe
Sevelim demez mi kuşlar, bahar gelince
Yağmur annesi gibi sarılınca toprağa
Kalbime yaşam eker tohum
Filizlenir gök/yüzüne
Ey
aşk!
Gayrı yak, savur, getir kalbimizi dize
Oysa bahar ne çok, ne çok yakışırdı bize
Yasemin Demir 2015 Bahar rüzgarları