Nedir bu halin diye, hiç sorma bana.
Bu garip gönül ağlar,
aşk diye diye.
Gözlerin zümrüt, saçların sırma bana.
Bu gönül sana ağlar,
aşk diye diye.
Ellerin ellerime, dokunmasa da,
Yazdıklarım gönlünle okunmasa da,
El âleme ağlayıp yakınmasa da,
Bu garip gönül ağlar,
aşk diye diye.
Kıymet bilmezler bile, sefa sürerken.
Rüzgâr eken bile, fırtına biçerken.
Ben ne biçerim, gönle seni ekerken.
Bu garip gönül ağlar,
aşk diye diye.
Sevemez benim kadar, anan ve baban.
İncindiğini görsem, ölürüm o an.
Bayram ettirir bana, bir tek merhaban
Bu garip gönül ağlar,
aşk diye diye.
Aklı başımdan, alışındır hediye.
Aşk deryasına, salışındır hediye.
Mantığı benden, alışındır hediye.
Bu garip gönül ağlar,
aşk diye diye.
Mustafa EROL