Lütfen önce şiirim hikayesini okuyun. Daha sonra ''Maşallah '' deyin ki nazar değmesin..Gerçi onların
aşklarına nazar değmez ama Yaratanı anmış oluruz bu vesileyle.
''
Aşk nedir ey hocam?'' diye sorana,
Derim ki bir kalbe akabilmektir.
Aşk denen mefhuma kafa yorana,
Derim ki kendini yakabilmektir.
Gün olur en zorlu meydan cenginde.
Gün olur kirpikte, bir göz renginde.
Can cana, yan yana aynı enginde.
Birlikte küreği çekebilmektir
Feleğin bin çeşit olsa da fendi.
Boynuna vursalar nice kemendi.
Yoluna dizseler setleri, benti.
Bir tekme vurarak yıkabilmektir.
Gözdeki çöp için duymaktır kaygı
Limitsiz sevgidir, sınırsız saygı.
İnsana has olan en güzel duygu.
Gönlünü mıh gibi çakabilmektir.
Pervane misali nâra düşmektir.
Od ile kavrulmak, harla pişmektir
Eşrefi-i mahluku bile aşmaktır
Bir nevi miraca çıkabilmektir.
Yazarın Notu:GERÇEK
AŞK VAR MIDIR?
''
Aşk var mıdır?'' Sorusu benim en sık karşılaştığım sorulardan birisidir.
Bu gün işte bu soruya cevap vermeye çalışacağım.
Yukarıda resmini gördükleriniz benim 1989 Yılında Kocaeli ilinde görev yaparken tanıma şerefine nail olduğum, aynı okulda birlikte görev yaptığım arkadaşım Münür Hüsrev Göle ve Eşi Aynur Göle dir.
Onların
aşkı ortaokul sıralarında başlamıştır. Herkesin ''Çocukça bir heves '' zannettikleri bu
aşkın -bu gün itibariyle- meyvesi üç evlat ve iki torun sahibidirler. Yüzlerine karşı söylemek gibi olmasın ama biri nine, ötekisi dededir anlayacağınız.
Tam otuz dokuz yıllık evlidirler...Ve Bu otuz dokuz yıl boyunca birbirlerine karşı hep bu resimdeki gibidirler.
Yani?
Yani gerçek
aşk vardır. Eğer bunu yakalayamamışsak ye bizde bir yanlışlık vardır ya da yaptığımız seçimde. Kabahat
aşkın değil...