,,
binlerce resimden geliyoruz
ışık darbelerinden fırçanın
yüksek ben'i yere sermekten
,,git de
bana meyhaneden, bir kadeh şarap getir,,
döktüğümüzde ciğeri yansın
yerle yeksan toprağın
bir yudumu, üç ayrı zamanda iç
de
erkeninde sabahın
sıcak, ekşi ve mağrur
içi dolu daneler eğilir elbet
olgunlaşan her yemiş kolayca düşer
savrulur
içelim, bir güzel içelim
aşk dolu'su nereye düş'se ayrılık
ve bir çift göze
,,