// Sakın bir daha
aşkı ellerimden almaya kalkma
sen ona ben kadar iyi bakamazsın //
Ben gecenin karanlığında sevmedim seni
güneş doğarken sevdim
uğruna yaşım kadar mum üfledim
öyle söndüm
Bir ihtimaldi mutluluk
huzur da aynı fikirdeydi benimle.
Biz sadece şansımızı denedik
kaybettik!
İki alyans sundu bana
hayır dedim
önce güven tak parmağıma
Aşk eldivenle tutulmaz
düşer...
Hadi bana güle güle derken
belki nisanın biri diye inanmadın
şaka mı sandın
o
y
s
a
o günden sonra
bizi kim bir arada gördüğünü söylese
biliyorsun yalandı.
Koskoca bir gidişin ardından
yazacak, hiç iyi birşey olmuyormuş
Ne tuhaf birşey bu ayrılık.
Bana güven,
ben herkese güneşlerimi açmam,
mevsimler camıma yağar, o kadar.
Onca temmuz ikna edemezken beni,
bir kasıma kandın.
Artık kimse
pişmanlığına affetiremez kendini.
Deneme!
üşürsün...
Bana göre o soğuk bile gerçek değil.
Ben el sallıyorum
karşı taraf gözlerini siliyor
Peki biz ayrılmış mı oluyoruz?
Ben de inanmamıştım.
Bir tebessüm asıyorum
güneş rengi saçlarına
ama bakıyorum ki; mevsim sonbahar
Gülmeye itaat ediyorum şimdilik
yüzünde asılı kalan güneşe inat.
Bir arka kapağa adın ilişmiş
okumadım.
Sayfa çevirmek istedim ama
baktım ki...
önsözü de aynı.
Seni herkes unutacak belki
unutmak hangi kitapta yazar
Okuma yazmam pek yokta!
Bir hikayede
herkes aynı anda gider
Bunun dışındaki gidişler
hiç masum değildir
Cümle kurarken
korkuyorum
sen giriceksin diye hemen noktalıyorum.
Herkes süslü söz diyor cümlelerine
Sen de süs müydün sahi.
Bir nefese bir nefes dedim
dahası yoktu...
bunca zaman istedim mi ki?
Papatyalara niye kızayım
Onlar bilir, kimlere seviyor diyeceğini.
Tuzu kuru bir
aşka, kim olsa yenilir
bitince gelin
yarışalım!
Son pişmanlık fayda etmez demişler de,
aşk gülüp geçmiş.
Ben de 'son' çok
ama 'pişmanlık' hiç yok!
Ya karakter
ya
aşk diyecektim
ben insan kalmayı seçtim
Dumanını tüttüremediğin ateş, ateş değildir
O sadece kömür gibi el boyar
yıkarsın
geçer!
Sadece doluyu kar ile hayal etme
biraz da kalp ile yan yana koy da düşün
Şimdi bak bakalım
kim nasıl yağıyor!
Define gibi aradım mutluluğu
gözyaşlarımın ardından gelsin...
yine de gelsin dedim
görücü usulü bir düğünde
gelinlik giymek gibi...
Senli günlere doğarken acemi sabahlar
nerden bilsinler
her ışımasında adli suç işleyeceklerini
Ama üzülmesinler;
ben Hakim'e anlatıcam.
Kopmuş tüm takvim yaprakları ceset gibi
sen gibi...
karın tokluğuna sevdim seni
aç bir güvercin gibi
Yokluğunun varlığına kafa tutacağı gönlümde,
nasıl da tövbeler, pişmanlıklar dolanıyor
bir bulut gibi
keşkelerin üzerini iyiki diyerek örtüyorum;
sıkıca...
meraklanma
Üşümezsin daha da...
Unutmak ve hatırlamak
Onlar geçimsiz iki komşu,
kimse kimsenin kapısını çalmayan.
Gurur
zamanı geldiğinde
baş koltukta oturan misafirini yolcu etmektir.
Sen sarmala
söz...
ben sevmeyi öğreteceğim sana
Aşk, eldivenle tutulmaz...
düşer.
Şiir, Yorum: ŞİRİN KELEBEK
[Funda Mavi]
Yazarın Notu:KLİBİ İZLEMEDE___
https://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=YFjUJLZcbpg