Aşk gelmeden vurmaz
aşkı
kırkına kadar yaman çizer
kırkından sonrası tamam
uzayıp giden yollar zaman
mecnun bu yolun mechülü
Leylası nutkuna koyar mecburu
Aşk kıvama gelmeden pişirmez
aşkı
ayak çıplak el dolu
gözler ağlar nem dolu
dil yarda gönül yarda
kendini dinleten orda
hazine sende uğraşma taşla
zamanı tuttur uçmayasın boşda
Aşk kendi olmadan vurmaz
aşkı
gizli pencere büyük yolculuk
yürümek kendine zordur
aşkda
kabuğundan çıkamayan ne yapsın
yumurtanın kabuğuna zafı vardır
zülfikar zülüfleri zülfiyar estirir
serçenin zafına za_arı vardır
Aşk toprağa düşmeden vurmaz
aşkı
bağrında yetişir önce gül sonra gün
çekerse bülbül bir gül için o ahı nazı
çokluğuna çoğalmakdır o
aşkı hazı
yokluğuna yok olmak değil affı zafı
...
aşk önce kendine kurşun sıkmadan vurmaz
aşkı
Gülay GÖKTÜRK