Hangi fırtına sessiz esip de
Ağaç dallarını kırmadan geçer
Ah dinse şu fırtınalar
En çokta yüreğimdekiler
Güneşin çocuğu olsam
Sımsıcak sarılıp, ısınsam
...
Yaprak yaprak dikenlere sataşıp
Yine de gül tomurcuğu olsam
Ellerime sümbüller bulaştırıp
Dudaklarımı kadife çiçekleriyle yumuşatsam
Yalnızlığın adını mıhlasam kalabalıklarda...
Tutsak etsem özgürlüğü kendime
Sonra ben tutsağı olsam özgürlüğümün
Bir elmalı şeker alsam, yesem ulu orta
Canı çekse görenlerin
Boyansa tüm dudaklar
O güzelim, şeker rengine
...
Aşk gelse, vursa kalbime
Ağzım dilim kurusa, susasam
Eğilsem yürek çeşmesine
Kana kana içsem
Ve sen
Sen çıkıp gelsen can tanem ...
Baksan gözlerimdeki bebeğe
Seviyorum diyerek, haykırsan
Sonrasında yüreklerimizle yürüsek
Koşsak bir parka
Salıncağa binsem, beni sallasan
Ardından sen kaydırağa çıksan
Hey
Nasıl kayıyorum bak, desen
Yıldızlar kaymasa gökyüzünden
Ve biz hiç uyanmasak bu masaldan
Nurcan Talay
26.11.2008