Beyazlarmış ten meydanlarda görünmemekten
Gölge de var olmazmış
Güneş düşmez ise üste
Sahte sevinç ve sahte
aşkta kaybolurken hele
Yol alındığı sanılırmış hep
Yıkılmaz yanılgısıyla koşarken
Bilindik bir duvarın dibinden...
.
..
......
............
Ürktüm sadece
Rastgelince senin gibi ıslık çalan birine
............
......
..
.
Güneş batıyor
Az kaldı etrafın kararmasına
Penceremden içeri giren rüzgar
Fısıldıyor sevdayı
Günlerimin anlamını yıkıyor
Hüzün bir anda nefesim oluyor
Senin boşluğuna bakıyorum
Büyüyor ruhumda onaramadıklarım
Bir bilsen
Herşey nafile, denedim
Bitmiyor hasretin yüreğimde
Kirletilen sular, kente saldıran gece
Zamanın gerisinde kalıyor hep öğrendiklerim
Yapılması gerekeni şimdi
Soramam
Sen de söyleyemessin bilirim
Umudum ona yaşadıkça
Ömrümden bir yılın daha çekip gitmesi gerçeği
Siyah perdeleri çekmeden camıma
Bir kaç saat daha
Kurtaran çelişkisine sarılmak isteyişimin netliği
Büyüdükçe
Kalınırmış kimsesiz kalabalıkta
Yabancı da olunurmuş kendine peşi sıra
Boşluklar açıldıkça doldurulamaz hale gelirmiş ruhta
Yakılabilirmiş beden üstelik
Kendi çıkarttığı bir yangında
Yine de
Biliyorum ordasın, sesimin kıyısında
Boşluğa bırakıyorum elimi
Seni düşünerek giriyorum yeni yaşıma
Hüznü yarıştırsak ta aynı zaman ayrı mekanlarda
Söylediğimiz şarkıda
Aşk var hala
İnkarlar boşuna...
Yıldız