Varsın kana bulansın gönül çehresi
Dar-ul payitaht'da sallansa da can
Sever siğnesine bağdaş kurmuş cananı
Varsın sersinler ak postu zindana
Şanlı bir sefere çıkar gibi kuşanır duygular
Ve herkes yelken açarken derin uykulara
Arzu hallerini bildirir sağır toprağa
Şehveti toprağa düşse de zulmün
Külliyat-ı edebi içinde yürür sancılar
Ah alnına yazılmış ecr-i sevdalık
Nalına, mıhına nasılda ustaca çakar
Kırk oluktan içsede al şarab-ı
Damak vazgeçmez alışılmış tadından
Bundan olsa gerek ak gerdana düşen har
Bir mum ışığından öte görmesin göz hiç bir şeyi
Aşk hiçbir şeyden var etmektir bir şeyleri
Herkes kadar yalnız kalsada ruhan-i tufanda
Kainat katınca ezvadır beyhu-de canlar
Düş değil, masal değil, gerçek olsun bu azap
Konacak musalla bile olmasın ölü bedene
Ta münevvere'de zemzemle yıkanmasını bilir
aşk.