Gecenin ayazında
Anadan üryan dolaşıyor adam…
Ateş mavisi ruju
İnadına sürüyor
Davetkar dudaklara kadın…
Ecele isyan
Kim bilir kaçıncı kez işiyor o cami duvarına
Uyuz mu uyuz iğdiş bir soksak köpeği…
.
.
.
Nefes almaktan dahi korkarsın
Sıkıyorken boğazını gecenin sessizliği…
Zorba gerçeği hayatın
Varlık ateşim dediğin ruhun
Bacak aralarına konuşlanmıştır çünkü çoktan
-Hani hep benimdi?
Sorusuna
Hikayenin en kanlı bölümünden
Çığlık çığlığa bir cevap yapıştırıverir isterik yaşam
Assolist olursun isyana
Hastane morgu soğuğunda
Bir ölünün daha geçersin bu yüzden ırzına titreyerek
Leş kokar kasıkların!
Buz gibi bir bedende
En alaca ironisini tüttürürsün gecenin
-Cirit atabilir mi cennette fahişeler?
Sorusuna içlenir
Akıtırsın
Kanı çekilmiş avuç içlerine
Kahpe erkekliğin g-özyaşlarını
Ve
Ardından
Esaretinde kıskançlığın
Yeniden kapatırsın gözlerini iş bilir öpüşlere
-Ya senin cennetin?
Sorusuna hiddetlenir
Cehenneminde patlayan volkanın dağlayan lavlarını
Püskürtürsün hiç düşünmeden o ölü bedenin soğuğuna
Kendi ayak sesinden dahi korkarsın
Çınlıyorken kulaklarında gecenin sessizliği…
Hiç umursamadan sahipsiz sokakların piçliğini
İzlersin çirkince bir adamın
Boylu boyunca
Kaldırıma yığılmış
Hiçliğini…
(Yıldıray Kızıltan)
Şairin Sitemizdeki Diğer Şiirleri
Yorumlar
Henüz kimse tarafından yorum yapılmamış.
Yorum Yaz