Sen öyle bir beyaz kağıda sütle yazılmış kader değildin.
Eflatun rengi kitaplara yazılmış gibi de değildin.
Saçlarını rüzgar bile okşayamazdı gecenin köründe.
Soluğunun buharında yanardı ,ardı sıra bakılan camlar.
Parmak uçlarında dönerdi alem , alem seni izlerdi.
Çehreni izlemek için gözler kapatılır, dalardı kalpler.
Okyanuslar aşılırdı bir damla su olabilmek için ; sende.
Sen susardın, her şey sende susardı, okyanusların içinde.
Bir cümle söylerdin cümleler anlam kazanırdı
aşkınla.
Aşk, ancak bu kadar güzel sabahları bize verebilirdi.
Sen gözlerini kapat o varılmazlık zamanına gel,
Beklemediğin kadar heyecanlı kalbim, ve üşümüş.
Artık sabahın ışığı ile birlikte bekliyorum seni.
Kar yağışı altında son kışında , nefsimin .
Sen gözlerini kapat ben senin kölen olur, ölürüm...