Aşığım oldukça sürer gider tasannum edebi
Maşuğum bilmez misin sensin bir hüzün sebebi
Kul kula muhtaç gör halim ne acı
Sanki bitmeyecek gibi bu ebedi sancı
Aşkın adını bilmez dilim
aşka bedevi
Ş
aşkın adamım bu kaderin b
aşka ödevi
Ahh ahh ki yokluğun çekerim
Elimde bir tesbih meçhule çekerim
İçimde fırtınalar dile gelse bir ara
Şu boğaz felaket deniz derya alabora
Kalbimden dilime dökemediklerim en büyük israfım
Bir bilsen bu halden ne kadar bizarım
Ben çırpınıp boğulurken aczin derinliklerinde
Bu mısralar su kabarcıkları kağıt üstünde
Hüznünde bir sonu var ilahi adalet dünyada
Yastıkta bir kafa bu vuslatı düşlerim hülyada
Bendeki bu hasret içimde ateş cehenneme karar
Firavunun sağ omuzunda yazmayı özlediği kadar
Bilmem neden bu bekleyiş bu hasar
Beklerim ben kutupta yazı beklemek kadar
Bir işaret bekliyorum sevgili arafatına
Hani kavuşurya adem aleyhselam havvasına
Bir ses bekliyorum perde perde yükselen
Turda musasına rabbinden bir ses gelen
Fırtanalar koparırken içim dorukta hüznün debisi
Tıpkı bir helakın eşiğinde bekliyorum Nuhun gemisi
Bekliyorum sevgilim bu günler geçmeyecek gibi
Düşlüyorum sultanım o günler gelmeyecek gibi
Ümitsiz bir kuyuda ölümü beklerken uzandı bir ip
Rabbim buyurdu üzülme kulum "küllü atin garip"
...
A.A.