gecenin koynunda bekle
karanlığa ondan söz et
uyku tutmaz nöbetlerinde
gözü karart, firar et
ihbarcı bakışlar arasında kalsanda
kuşları, denizleri ve onu yoksaysanda
aşkın kestiği parmak acımaz
yalnızlığa teşebbüsten yargılana bilirsin
mucizelere inanıp, sırtlayacak sın geçmişini
birer birer eleyeceksin en güzel günlerini
ve en berbat geçen geceleri üstleceksin
pencerenin önüne yığılıp,
aşkın manzarasızlığında
acıları çekeceksin, bir perde gibi yüreğinin üzerine
yarınları çok görsede bu şehir, geçmişine sayacaksın
söveceksin içten içe kanamalar geçireceksin
her yanını düş kesiği bir sızı kaplayacak
ve buna sen bile göz yumacaksın çoğu zaman
sivri dilli bir şarkı tutturup
acıların olgunluğuyla savuşturacak sın
günü güneşi ve ayı
çünkü her günün bitimi gözü kara
yürekte ise kıymık batımı...
Orhan AK