Ve günlerden sendin, sabahımı şenlendiren sen.
Aşk-ı iştiyak diyordu boğumlayan bir metruk seda.
Mağrur yüreklerde, zelile uğramış kalbim şimdi yorg/ansız.
Beklediğim, dileğim, iştiyak ettiğim sensin.
Ellerin eksilmesin ellerimden, kâinatım yıkılmasın.
Kurumasın yüreğimde sana yeşerttiğim elvan çiçeklerim,
Aslında, insan sevince öğrenirmiş yaşamayı
Nedensiz soluk aldırma bana, çünkü biliyorum sen varsın.
Ölmeden bir daha görmek seni,
Şahadeti getirirken ellerimden tut.
Kapanmadan dalıp gitsin gözlerim sana,
Mağrur yüreğim az teselli bolsun son nefesinde.
Yokluğun beni sararken,
Tanıdım hüznün esrarengizini.
Hiç pişmanlık geçmedi içimden,
Yolunda kaybettiğim gülüşlerime.
Başımı dolandıran bir sen vardın,
Hala düşlerimde taze, sol yanımda bir pare.
Ne yapsan boş,
Sana dair unuttuğum tek şey, sensizlik.
Başımı çevirdiğim her yanım sensin.
Gözlerin her renge bürünmüş,
Gökyüzünün, güneşin ve gecenin.
Seni unutmak bu evrene ihanettir.
Utancını kaldıramam inan, sensiz yaşadığım bir günün.
Unutma seven haklıdır.
Şair diyor çiğne tüm yasakları,
Eğer
aşkına engel ise, teslim etme yüreğindeki ateşi,
Belki sevdayı yaşatacak olan son nesilsin.
Bitmez arzum, bitmez s/onsuz ıstırabım,
Hala soluğunu hissediyorum.
Tenin sıcaklığı hala ellerimde,
Gel, Kerbelaya uğratma yüreğimi,
//Düşlerimde saklamamalıydım seni,
Bilmeliydin içimdeki seni//