Ruhum zamanın
aşklarına kanmış irin bir boşlukta
Güvez rengine boyanmış hayallerim
Ve avuçlarımın arasındaki boşlukta sahipsiz dua
Ne kadar sevdiysem, o kadar derinleşti yara
Gülüşlerinin dansa durduğu gamzelerde hicran
Ve kirpiklerime asılı gecede yokluğun
Saatler bile zikzaklar çiziyor beynimde
Yoksun!
Hayalini kurduğum evlatlarımı dahi ret ediyorum
Sonsuzluğun öncesi ve yitmişliğin sesi
Büyük oyunun küçük figüranı yüreğim
Şimdi çek ellerini üzerimden sahibe
Çek ki yüreğimde açtığın yaralar gözüksün gözüme
Ruhum zamanın
aşklarına el vermiş divane
Belkiler arasına sıkışmış acabalara yelken açarken
Bir ihtimale omuz verip yola çıkmam bundandır
Bu yüzden ruhumun duvarlarını dövüyor keşkeler
Ve bu yüzden derin yüz hatlarımda duruyor pişmanlıklarım...
Bak işte...
Zaferini ilan etmiş bir general misali geçiyorsun solumdan
Sana esir düşmeye razı yüreğimi celbinle ezip
Mayası tutmamış en mahrem duygularla vuruyorsun
Vur...!
Bu dakikadan sonra sen diyen yüreğim kahrolsun...