Aşka, sadakati zırhtan elbise
İnançla kalkanlar ördük ey hasret
Yaptığın son oyun eğer bu ise
Hamleni
aşk matla gördük ey hasret
Başını vururken sen taştan taşa
Nasıl gülmeyelim halin temaşa
Büyük konuşması değil de hâşâ
Biz çoktan vuslata vardık ey hasret
Tarihte kim varsa yakıp yıktığın
Kalbinde zehrolup sonsuz aktığın
Bir de utanmadan üste çıktığın
Aşkları
aşk ile sardık ey hasret
Sana bu sevdanın olmaz ödünü
Çaban ki yıkamaz yarını dünü
Kalp kalbe kıyılan o nikâh günü
Sana darağacı kurduk ey hasret
Ferhat’ın dağları delen gücüyle
Şirin’in o
aşktan kalan öcüyle
Mecnun ve Leyla’nın ayak ucuyla
Çıktığın sehpaya vurduk ey hasret
Efsun gözlü yârim ve aşığı ben
“Bize” âşık olup her gün yeniden
Böylece bitimsiz kurtulup senden
Bir
aşk-ı kıyama durduk ey hasret
İHSAN TURHAN