Döndü de devran
Başın göğemi değdi söyle yâr
Düşürüp kırınca
aşkın kum saatini
Akrep ile yelkovanı boynu bükük bırakınca avuçlarında
Gözlerimde siyah beyaz bir resim gibi kalınca gidişin
Eskis bir çalışması gibi ressamın
Silüetini seyre daldım
Lâl oluyorum bu gece
Ve bahçende bir lale bitiyor düşlerine
Bu
aşka ihanet edersin
Halbuki kelimeler büyürken bile boşlukta
Özveride bulunup
Ruhunun toprağına ekerek huzurun çimenlerini
Hüznünü söküp yüreğinden gitmeye çalışırım
Kısacası hesabı kendime keserim
Sen anlamazsın.
(bitsin mi diyorsun
o zaman
sus...
cevap verme..)
Bu sefer önsöz olmasın
Boş bir sayfada yüzmek istiyorum son kez
İlk harfinden başlayıp son noktasına kadar
Kendi betimlemelerimle sevmek istiyorum seni
Ateş başında soğuğu kıskandıran yakamoz gözlerinle
"nefes kapılarının" tangosunda rüzgarı susturan cümlelerinle
Yazarı ölmüş bir roman gibi
Kaleme ve mürekkebe hasret kalarak göç ediyorsun
Bense satırlar arasında
Üç heceli yalnızlığım.....
Göçmen kuşların kanadında kaldı huzurun tınısı
Rotası belli bu seferin
Ardında boş bir liman gibi anılar adeta
Her dalgada bir tokat gibi vuruyorsun kıyıya
Sahilde tenimin kumaşından kumdan bir kale
Yalayarak çehresini duvarlarımın
Gidiyorsun..
...Ve ben ufuk çizgisinin denizi öptüğü sahnede
Yad ederek en sevdiğin melodileri
Geçiyorum yaldızlı kapısından hasretin
""elveda sevgilim
sana
bana
bize
şu bir kaç cümle ile biten geçmişe
olmayacak geleceğe
ve bugüne içiyorum
elveda..""
Saruhan Osmanoğlu
S.C