1 ve 2. bölümleri okuyan dostların da bildiği gibi, oğullarının haline dayanamayıp bu sevdaya bir hal çaresi bulmak için yola çıkan ana-baba,kendi aralarında söyleşmeye devam ederler.
ANA:
Bey nedelim bu işi
Oğlan kıracak dişi
Hayra yorup beklesek
Gerçekleşir mi düşü ?
BABA:
Olur mu bekleyerek
Güne gün ekleyerek
Deva bulmaz bu yara
Tabipten saklayarak
ANA:
Önden haber salalım
Bir müsaade alalım
“Buyrun gelin” derlerse
Öyle kapı çalalım
BABA:
“Çakır Nene” bir gitsin
Halimizi arz etsin
Destur versinler bize
İş güzellikle bitsin
Karı-koca, köyün en sözü geçen kişisi olan Çakır Nene’ye varırlar, durumu anlatırlar ve yollarlar kız evine !
Çakır Nene’nin evinde, onun dönüşünü beklemeye başlarlar dört gözle !
Çok sürmez döner gelir Çakır Nene…
Boynu bükük, suratı asıktır…
Başlar anlatmaya olup biteni:
ÇAKIR NENE:
Bu sizin iş yaş gibi
Kalkmaz ağır taş gibi
Kız tarafının ağzı
Yenmez acı aş gibi
Balınız tuzlu derler
Yolunuz tozlu derler
Bilmezlerse bilsinler
Kızımız sözlü derler
Dediler aynen ilet :
“Tekti b
aşka yok bilet
Yaptırmasınlar bize
Komşu kanından gölet
Sözlü kızı istemek
Meydan okumak demek
Varsa gelsin isteyen
Alnına kurşun yemek “
ANA:
Vay oğlumun haline
Vay ki vay ahvaline
Bu sevdanın yüzünden
Kan değecek eline
BABA:
Demek meydan okurlar
Yağlı ilmek dokurlar
Bilmezler mi namımız
“Gözü Kara Bekirler”
Zırlayıp durma hanım
Kem hayal kurma hanım
Öyle beni es geçip
Kalbimi kırma hanım
Benim yaşım yetmiştir
Yaşadığım yetmiştir
Söz konusu oğlumsa
Benden günah gitmiştir
Canımı adıyorum
Yemin de ediyorum
Dönmem kızı almadan
Haydi ben gidiyorum !...
İşler iyice karıştı ha dostlar ! İnanın ne olacağını ben de bilmiyorum.Bekleyip göreceğiz !
Onuncuköylü
İsmail SIKICIKOĞLU
SAVAŞTEPE/BALIKESİR
K.S