bir uçurum sanki gülümsemen
durup başından atlayasım geldi
ellerin yanan bir mum sanki
yansada ellerimle yoklayasım geldi
belki bir değil bin ömürsün
sendeki bu çözülmez sır hep sürsün
dağbaşında bir yabani gülsün
gelip yanına öyle bir koklayasım geldi
bir derin nehirsin deltan olsaydım
içinde gezinen damlan olsaydım
bütün dertlerine derman olsaydım
açıp yüreğimi içine saklayasım geldi
baharsın cümle çiçekler seni bilir
taş olsa karşında inan dile gelir
seni gören bilmem ne hale gelir
içimdeki tüm karaları seninle aklayasım geldi
dağlar deler senin coşkun akışın
yürek yakar ahu ceylan bakışın
ne güzeldir hem baharın hem kışın
bağrında durupta ah'layasım geldi
tutuşmuşum sinemden feryad figanla
ne olur ey güzel beni birazcık anla
boğuşurum sensizlik denen düşmanla
yokluğuna çocuklar gibi ağlayasım geldi
gecen olsaydım hemde gündüzün
ey gülüşümde çiçeklenen hüzün
cümle kelamlardan üstün sözün
AŞK olup yüreğini kaplayasım geldi
ALİ RIFAT ARKU
11/03/2013
İSTANBUL