ilmeğin sırrından dökülen sükut
şehirleri yorgunluklarda boyarsın
göz kapaklarıma inen gri bulut
benden hala rahmet mi umarsın
aklım zamanda terlerken apansız
bakışlarına tutsak düşmüşken kapansız
hayatım bir üleşim senden sonrası kalansız
sen ki ömrüme gömülmüş şahdamarsın
havanın doğum sancısı rüzgar
sevdanın umut dolu arsızlığı efkar
yokluğunda içime yağarken kar
sen her halinle içimi aydınlatan ar'sın
işte karayel , işte poyraz bırak saçlarını dağıtsın
kimi zaman neşeli bir türkü, kimi zaman ağıt'sın
üstünde destanlar yazılacak bembeyaz bir kağıtsın
öylece dikilmişsin karşıma sanki mürekkepten duvarsın
bak mevsimler düşüyor parmak uçlarımdan
göçmen kuşlar kanatlanıyor avuçlarımdan
sevda gülleri sarkar iken burçlarımdan
nasıl olurda sen
aşkı toprakalarımdan kovarsın
ALİ RIFAT ARKU
07/07/2013
İSTANBUL