Özet:
sihirbazım benim..
el çabukluğuyla gözlerimi kamaştıran
ışığın o keskin parçalarıyla kör olmuşken,
kalbimi, altın yaldızlı gizemli kutusuna hapseden
sihirbazım benim..
kilidi bir çocuğun eline teslim eden
ve teslim ettiğini unutan sihirbazım..
(oysa çocuk sendin ve cebindeydi anahtar..)
Giriş:
elbet tanışmıştı geçmişim
görsel deneyimlerle, akıl oyunlarıyla
limonata içerken bir pastahanede..
ekşidiği olmuştu suratımın elbette,
ş
aşkınlığı,
bir pastahane duvarında ki
bir
aşk ilizyonu ile karşıladığında...(ekşi bakışlarım bundan değil)
zamanlar geçti, sahneler oynandı.
ve ben dedim ki sihir yoktur, tecrübeler vardır.
ve ben öğrendim ki "
aşk;
pelerinin arkasına saklanan sihirbazı, aniden ortadan kaldıran buhardır."
Gelişme:
nice gösterilere dayanan kalbiminin ve
soğukkanlılığıyla övündüğü zamanlarda aklımın
nice sihirlere alışan gözlerimin korkusuzluğunda
sen çıktın sahneye..
heybetliydin..
kırmızı pelerinin ve sahne hakimiyetinle
çalarken yalnızlığımı
oradan bakınca var
buradan bakınca yok oldun..
ve ben gene anladım ki
aşk buhardır... ( parmak iziyle pencere buğusuna kazınan)
Ders:
sihirbazım benim
gene çıkarsın ortaya,
hopppp bir hareketler,
ne bileyim işte
bir gülümsemeler,
öyle saç toplamalar
savruk eller
ve dağınık kollarınla falan filan..
tüm bu yaldızlı tavırlar ile
gülümsettiren hikayeler yazdırırken
ben içimin karaborsasıyla savaşarak
bir bilet alırım; varlığına. sahnene.. yokluğuna...
seninle
dolanırken bütün bir gece caddelerde
ve kaybolurken aniden sen,
hoppp birden,
ne bileyim güneş gibi işte,
yada suyun çaya hızla karışıp yok olması gibi benzetmeler yaparken
ben tecrübeleşirim
her seferinde bu oyuna kanmalarım ile..
Sonuç:
sonra gene çok sonra
hoppppp...
bir hareketler
ne bileyim işte
savruk eller..
dağınık kollar..
bir gülümsemeler,
şöyle saç toplamalar falan filanlarla
tanımlılığı güç bir oyun afişinin sol köşesinde,
omzun altına,
belin üstüne
iliştirilmiş olan bir not çarpar gözüme;
"
aşk, tecrübe edildikçe acemileşen tek sihirdir.."
ve içinin karaborsasıyla
senin için savaşan adamın elinde kalan, "kağıt bir bilet.."
elleri açık,bakışlarında YOKLUK..
KırmızıKurbağa