Sinene yaslanırım kendimi bulmak için
Çam ağacı kokusu burnumun direğinde
Bakarım benim adım atıyor için için
Kanıta gerek yoktur ordayım yüreğinde
İçim huşuyla dolar dudağım gül goncası
Yıllarca aradığım gönlümün tek yoncası.
Mutluluk trenini kaçırdım sanıyordum
Elimde eski valiz perondan çıkıyorken
Gözümde donuk bakış ayazda yanıyordum
Yine mi diye diye saate bakıyorken
Omuzuma çarpınca dengemi bulamadım
Gözlerine bakmaktan kendimi alamadım.
Korkakça bir tebessüm dudağıma yapıştı
Geç git diyordu bir ses yeter bunca sancılar
Akılla gönül telim birden bire kapıştı
Vuslat beklenmiyordu çalmıştı talancılar
Gözleri gözlerimle buluşunca bir anda
Bir volkan patlaması yaşandı deli kanda.
Çağla yeşili bakış içimi deldi geçti
Günahsız bir sevdayı ekiverdi içime
Şans güvercini uçtu bu defa beni seçti
Al dedi bu yüreği sokuver bir biçime
Elim eline düştü korkak bir kuş misali
Böyle başladı işte bu güzel
aşk masalı.
Ayvazım DENİZ