hayrettin taylan
atar yüreğimin teli
seni benden koparır kırılmalar
vedanı uzatınca keyfin
yıldız kemiren ahlarından kaçtım
barizler oluşmuş abamda
bekleme bataklığına sürüklenmişim
silmek ile silinmek arasında bir sünger
emiyor sensizliği
yürek temiz,
göz nazarlarının rafı temyiz
tek kirli içimdeki sen...
yalnızlığımdan yağ yaptı güzeller
acılar mutfağının
aşk yağıyım
yalnız soslar ve "sus"larda kullanılırım
emsalsiz bir tadım var adından önce
işte bu yüzden içimde üşüyen güneşini al
ruhumun mağaralarındaki sarkıt dikitleri eritme
git Allah belanı artırmasın belirsiz kalışlarında
içimde milyonlarca sen cesedi kokarken
aynı cümlede bile olmaya razı değildiydin
aynı ömrün kitabında seni bekleyen benim
ey
aşkların dinsizi ve dilsizi
müebbedim ve ebedim bitmeden
yaralı cennetinde merhem sürme
kaybettim kavuşma anahtarlarımı
Sırat ile Fırat arasında künhümü okur hüthüt
beni senden siler suskunluk ve öfkeler
bir çiçeğin meyvesizliğe kafiyelenmesi gibisin
budaksız tınısı yüreğimin telinde
onulmaz bir yaranın sözlerini çalıyor
aşkını ektiğim gönlümde
büyür ,kaktüslerin ve yabani otların
suların sırlarımı deşifre
susadım suçlarına
susadım unutulmalarda
tavrın tav oldu gidişlerime
vicdanın taş olsun diye sevdim
sevdim senden çok seni
şimdi vedalarını sevdim
aşkımı sevdim tek başına kaldığım
aşkımı
bu yüzden
aşk ile
aşksızlık sazlığımda serçeler öter
kelebeğin göz bebeğisin gitmek güneşine
bu yüzden güneşime
aşk bebeğisin
bu yüzden
aşk doğar
aşka ,sabahına az kaldı