Aşkrengi verilmemiş bir anlam alacası
senin dolu buğday, başağımsı ılgıt ılgıt aktığın
keskin bir kuşun kanadında
uzun kinli ruhlar oturuyordu
özsu gibi
ateşin kokusu gibi
göğün üstündeki varoşlara çıkarıldığım
ey ilk öpüş!
nerde sapları koparılmış günlerin en duygulu şiiri?
rengi olgunlaşan bir anlam alacası
bir nabız sihrini çeperlere çarptıkça duyar
çünkü damarlarımı yardım
çekirge bulutları geçmiş bozkırlar ve yağmalar gibi
ertesinde bir top nilüferle tutuşturan bir bahar
ey ilk öpüş!
geber parçalanmış günlerin et yiyen güvercinleri!
patlamış çıbanbaşı tomurcuğa durmuş rengin
ey ölümsüz sen!
ey ölümsüz korolar!
dişlerini duydum
sesin ağırlığını duydum
susuşunu, susuşun kan çağırdığını
ey ilk öpüş sonsuzluğu!
ey insan!
savur salyalı bir hayvan gibi duyduğum dehşetini
melanet yoksunluğumun güncesine.
Yazarın Notu:İftiracılar'a