Sırat kurulur, her dem
Akıl mizanda...
Yazılınca
aşk alın yazına
Akıl uçar gider, kalırsın Mecnun gibi
Çöllerde yaya...
Leylâ Leylâ diye sorar, ota toprağa
Oysa gördüğünde
aşk'ı karşısında ...
Anlar aradığının Leylâ olmadığını bir anda
Der ki;
"Bana mevla gerek istemem Leylâ.
Kuruldu da İbrahim'e ateş etti mi şikayet?
Dedi ki;
"Halimi bilen yarim var elbet"
Aşk'ının ateşiydi alemlere ibret,
O
aşk'ından memnundu tamdı teslimiyet
Hazırlanmış onu bekliyordu cennet...
Yusuf'un kuyusu cennetti ona
Kurtuldu tam teslim olduğu an da
Yakup'un gözleri görmek istemedi bir daha
Yusuf'un
aşk'ı , nefretini yakmıştı da
Kardeşlerini bile bastı bağrına...
Ferhat'ın yıktıktığı dağlar değildi
Kem duvarlarını yıktı boylu boyunca,
Oyulan dağlar şahit bu
aşka
Aşkın suyu aksın diye doyasıya
Oysa şeytan her an pusuda
Bir anlık boşluktan sızdı bu
aşka
Aşkta şüpheye yer yoktur aslında
Tam teslimiyet lâzım
aşkın yanında
Eyüp halinden memnundu elbet
Kemirirken kutlar bedenini
Aslında temizliyordu benliğini
Tek duası kalbine gelmemesiydi
Anladı ki o beden onun değildi
Anladığı anda bitti eziyet
Oysa halinden memnundu elbet
Aşk'la birleşince teslimiyet...
Yunus'un topladığı odunlar eğri değildi
Topladığı odunlar odun değildi...
Kendini düzeltmekti gayesi,
Aşk'ının özü şiirlerinde ölümsüzleşti,
Sevgi dostluk tek gayesiydi
Derviş olmak kolay değildi...
İşte ;
Her an sırat kurulur akıl mizanda...
Aşk tartıya alınır gönül bağında...
Aşk'ın kadar yanarsın
Sen...
Aşk'ın kadar varsın
Eğer aşıksan?
Ne diye ağlarsın?
Yan, yan, yanmalısın ki...
Teslimiyetin sınansın...
(nerede ararsın
aşkı?
aşk senden sana yansıyandır)
geceniz gül kokularıyla bezensin............MÜRÜVVET SÖYLEMEZ