karadır;
pembelenir allanır.
kurudur;
tomurcuklanır dallanır.
sorudur;
son anda cevaplanır.
cevaptır
yağlı bir ilmeğin ucunda...
sorusuyla sallanır.
sonra...
"zaten uymamıştı parmağına
üstelik berbattı işçiliği
hem zamansız bir iki yüzüktü
geç!/ bu düpedüz
ikiyüzlülüktü!"
ve kendi de yapamaz ha!
denize atsın diye küçük kıza verir
sonra döner bir de talihine kızıverir
aşk işte.
ister kadere at suçu
ister boz ister bozma
tuttuğun o orucu
sen inanma!/ boklu değnektir bunun
her iki ucu
her koşulda
ama her koşulda sollanır.
allah
aşkına
biri sustursun şu kornaları!
yüreğim patlayacak.
yazık değil mi ona?
sonra...
sonra hiç duymayacak.
JD