Sadece kalem ağlıyordu , beyaz sayfalara
Ve kadınım gözlerini kapatmıştı bana
Yıldızlar kalabalık görünse bile hep yalnızdı
Tek başına suskun
Yağmur yağıyordu şehrime
Fetih günlerinden kalma bir can pazarı
Gidiyordu topuklarımdan çekilme " Kadınım "
Garip bir cariyenin masumluğunda koşuyordu
Arkasından bıraktığı bütün hayaller
Ben çığlık çığlığa susuyordum
Görmediğim gözlerinin "
Aşkına "
Sadece sonbahar sarartmıyordu yaprakları
Yüzünü çevirdiğin
aşk ağladı . . .
Sade bir ayrılık bıraktın gönlümün ıssız köşesine
Her sabah sahipsiz bir bankta seni aradım
Denizlerin yakamozları aydınlatmıyor artık
yazdığımız bütün şiirler yarım kaldı
Suskundu bu veda
Susmuştu
aşk dilinde bütün kuşlar
Sen benim " Kadınım "
Sen bendin
Hiç dokunamadığım
Hiç görmediğim
Ama her gece aynı yatakta terlediğim
Uyandığımda yüzüme gülen
aşkın aynası
Sen kısa mesafeli ömrümün tanıdığı en güzel cennet
Böylemi olmalıydı
Aklım sende kalıp , yüreğim esir düşmüşken
Gözlerin benden kaçmak zorundamıydı
Bir gece yangınıydı
Bütün
aşk denklemlerini yaktı
Gözler sadece bulutlar gibi ağlamazdı
Önce durdu baktı , sonra titredi sesi
Gitmek dedi
Kalem kağıda dert yandı
Bülbül gurbet düştü yüreğine
Aşk bu gece yangındı
"Kadınım " bu gece " bizi " şiirde yok saydı
" Kadınım "
Şiir gibi sevda bıraktı
ve
Gözleri kanlı şehri , yağmursuz bırakıp
Gitti ...
Muhammed Yalçınkaya - -
Aşk Kadının yüreğinde cennet , erkekte ateş - -