Her yarayı saracak, yar olur sakın sanma,
Böyle sevdim ben seni, gönlüm sakın uslanma.
Halden anlamayana, faşetme yeterki sen,
Dert de sensin, çarede, bunu böyle bilesen...
Sözleştik ya seninle, böyle dayanmak için,
Cehennem bile olsa, birlikte yanmak için !
Her dilbaza kanıpta, aldırma yalanlara,
Sürmele kapıları, zamansız çalanlara !
Getir her yanımızı, topla divanımızı,
Çıkar bütün hesabı, vermeden canımızı.
Önce gözlerime bak, kaç göz izi var kalan,
Bilirsin gözde başlar, önce amansız talan !
Dolanıyor tenimde, duraksız bir kırkayak,
Kulağımdan kaç yalan, geçiyor yalınayak ?
Sonra bir dilime bak, ezber etmiş neleri ?
Gelenleri unutup, sayıklar gidenleri...
Çevirip içimizi, masmavi gökyüzüne,
Sonra bir ayna tutup, baksan kendi yüzüne.
Işıkların altıntında, çeksen bir bir ayara,
Kalmış mı kuytularda, utanacak tek yara ?
Gönlüm takılma orda, hayatın b
aşka hali;
Küçük yaşta öğrendim, yoktur
aşkın vebali.
Hadi ver sen elini, dönelim evimize,
Bundan böyle yeteriz, artık birbirimize...
Sakınsan da gözünü, illa değer budağa ;
Kur salıncağı şimdi, bu dağdan karşı dağa...
Seyredelim dünyayı, nasıl dolar boşalır,
Her şey, berhava olur, yalnız bana
aşk kalır...