Küçücük sandallara yükledim bedenimi
Demir aldım sebepsiz acıların limanından
Dilimde yavanlaşan yaşamın garip hazzı
Ayrılık küreklerini çekerek
aşka gidiyorum
Nice mesafeler çürüdü gönlümün sularında
Noktalar virgüllerle koptum
aşk alfabemden
Uyumsuz yaşanmışlıkların masasındayım ben
Sevginin kirli kadehinden içiyorum meyimi
Aşk kanıyor ellerimde, devrildim kendi gölgeme
Söndürdüm isli fenerleri gecenin tam orta yerinde
Hüznün tarifi kaynıyor nicedir
aşkın tenceresinde
Yitik ruhum geziniyor isimleri silinmiş gömütlüklerde
Haber verin
aşka karanlık sulara atacaklar cesedimi
Kendi masalımdan arındırarak yıkayacaklar bedenimi
Sensiz dualarla yakacaklar korkarım asırlık sevilerimi
Ya beni umutların yatağına al, ya da bırak artık ellerimi
Sensiz hedefe yol alan nemli bir kurşunum namluda
İhanetin tuzu yakıyor gözlerimi, çiçek çürüyor toprakta
Yüzün gönlüme kurulu bir saat, kaç var kavuşmalara
Azdı yaralarım nicedir, neşter de kar etmez yarama
Selahattin Yetgin