-----------Ölü canlar otağındayım
-----------Dil ucu serzenişler dökülmede
İşporta tezgâhlarında satılırken
aşkBiz eski zaman sevdalıları ş
aşkın.
Üzülmeli miyiz ne kadar emek verdiğimize?
Sevgimizi büyütürken ninnilerle
Uyumadan, uyutmadan.
Bütün sevmeyi bilmekteydik özümseyerek
Ve önemsemekti sevmek…
Sorgusu başladı soysuz yüreklerde
Ederi neydi, kaç
aşk ederdi bir sevmek?
Uçkurunda düğümlü güya sev(g)i
Çözülse ah bir çözse…
Ölü canlar dökülecek mesanesine sığıntı
Sahi, adı neydi
Bir şişeden dökülen vicdansız
aşkımın?
Hatırlamıyorum…
-----------Şehla bakışlarda gizemim
-----------Neticesi bir avuç diyare de.
Sal gitsin bakalım elindeki zamanı
Döner mi bir dakika geriye.
An(sız)ın kıymeti geçen son saniyede.
Çürümüş bedenleriniz kalırken ellerinizde
Tırnaklarındır dökülen geç bahanelerde.
Geride ürkek yüzleriyle sevmek kalır
Görmeyi bilmek zam/an alır…
Mizansız gönüllerde teneşir gerek.
Ölü c/anlar seyyar gezmede kaygısız
Bir devran ki biz eski kalmışız.
Hesap gütmeden sevi (le) bilmek
Mazinin anısı yadigâr, veraset/siz sahip/siz
Emanet yüreğiniz göğüs kafesinizde
Buyurun hodri meydan sevebilirseniz…
-----------Yaşadık, yaşlanmadık, zam/an aldık
-----------Diri kaldık bütün sevmelerde.
SELMA PEKŞEN